Property-1Pilonidal-Sinüs

Pilonidal sinüs

Pilonidal kist veya sinüs olarak adlandırılan bu hastalık, kuyruk sokumunun üst kısmında her iki kalçanın ortasındaki (intergluteal sulkus) deri ve deri altı dokunun sık görülen bir durumudur. 

Hastalığın oluşumu ile ilgili kabul edilen güncel teori; kuyruk sokumundaki kıl köklerine zarar veren veya baskı yapan nedenlerin, bu alan cildinde gözenekler açılmasına neden olması ve gevşek kıllar ile döküntülerinin açılan gözeneklerde toplanması ile oluşan edinilmiş bir durumdur. Gözeneklerin tekrarlayan enfeksiyonları apseye ve/veya sinüs oluşumuna ve şikayetlere yol açar.

Çoğunlukla erkeklerde olmak üzere, en sık ergenlik çağının sonlarında ve yirmili yaşların başında görülür. Çocuklarda ve 45 yaşından büyüklerde daha az görülür.
Kuyruk sokumu en sık görülen bölge olsa da, göbek ve parmakların arası gibi vücudun diğer bölgeleri de etkilenebilir.

Pilonidal hastalık, özellikle enfekte olduğunda, selülit ve cilt apseleri, hidradenitis süpürativa, anal apseler gibi bazı diğer durumlarla karıştırılabilir.

Risk faktörleri nelerdir?
  1. Şişmanlık
  2. Bölgesel travma veya tahriş
  3. Hareketsiz yaşam tarzı veya uzun süreli oturma
  4. Kalça arasındaki yarığın derin olması
  5. Bu yarık bölgesinde artan saç yoğunluğu ve hijyen eksikliği
  6. Aile geçmişi

Hemen randevu al

Branş ve doktor seçiminin ardından iletişim bilgilerinizi girerek 3 kısa adımda randevu oluşturun. Randevu tarihi ve tedavi süreçleri gibi detaylar için sizinle iletişime geçelim.
Nasıl tanı konulur?

Kuyruk sokumunda bir veya birkaç adet milimetrik gözenek varlığı ve buna eşlik edebilen, bu gözeneklerin üst kısmında ve orta hattın kenarlarında, ağrılı ve akıntılı (iltihaplı, kanlı) olabilen şişliklerin görülmesi tanı konulmasını sağlar. Tanı için laboratuvar veya görüntüleme yöntemlerine gerek yoktur.

 

Herhangi bir şikayete neden olmadan saptanabileceği gibi akut enfeksiyon, apse oluşumu ve kronik akıntılı çok sayıda yaralarla da kendini gösterebilir.

Tedavisi nedir?

Herhangi bir şikayeti olmayan veya tesadüfen kuyruk sokumundaki milimetrik gözenekler farkedilen hastalara tedavi gerekmeyebilir.

 

Apse gelişmesi durumunda mutlaka cerrahi olarak boşaltılmalıdır. İyileşme sonrası düzenli olarak tüy dökücü ürünler (sprey, krem) veya lazer uygulanarak bölgenin epilasyonu gereklidir. Jilet ile tüylerin tıraş edilmemesi önerilir.

 

Kronik akınıtılı yaraları olan hastalarda, en sık uygulanan yöntem kistleri içeren tüm alanın cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bu işlem, mikrosinüzektomi yöntemindeki milimetrik alanların çıkarılması şeklinde olabileceği gibi geniş dokuların da çıkarılması gerekebilir.

 

Ardından oluşan doku boşluğu, yaranın büyüklüğü, yerleşimi, tekrarlayan hastalık hali vb. faktörlere bağlı olarak çeşitli kapama yöntemleri ile onarılır. Bu yöntemler primer onarım, Karydakis flebi, Bascom prosedürü, Limberg flebi, V-Y flep ve diğer rotasyonel flepler veya yaranın açık bırakılarak pansuman ile iyileşmesinin sağlanmasıdır.

 

Endoskopik pilonidal sinüs tedavisi (Epsit), güncel bir yöntem olup 3mm çapında kamera ile cilt altına girilerek hastalıklı alanın çıkarılmasıdır.

 

Cerrahi yöntemlere alternatif olarak uygulanan diğer yöntemler ise kristalize fenol enjeksiyonu, fibrin yapıştırıcı uygulanması ve negatif basınçlı yara kapama cihazları kullanılmasıdır.

İlginizi çekebilecek makaleler

Kolon kanseri cerrahisi

Fatma Hanım’a yaklaşık 6 aydır şiddetli karın ağrıları ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklik şikâyetleri nedeni ile başvurduğu klinikte yapılan kolonoskopi, kirlilik nedeni ile kısmi yapılabilmiş.

Metabolik cerrahi

Birsen Hanım Metabolik Cerrahi sonrası gerçekleştirmiş olduğumuz 1. Ay kontrolleri esnasında ameliyatı sonrası hayatında nelerin değiştiğini sizler için anlattı.

Plummer-Vinson hastalığı

Necla Hanım 10 yıldır devam eden ve özellikle bu yıl çok fazla artan yutma güçlüğü şikayeti ile bizlere başvurdu.